Trafik gürültüsü kulak çınlamasına sebep olabiliyor

Trafik gürültüsü kulak çınlamasına sebep olabiliyor

Özellikle büyük kentlerde durmaksızın maruz kaldığımız trafik gürültüsünün oluşturduğu kakofoni, sadece huzurumuzu bozmakla kalmıyor, aynı zamanda sağlığımıza da zarar verebiliyor.

Güney Danimarka Üniversitesi (SDU) Klinik Araştırma Bölümü ve Mærsk Mc-Kinney Møller Enstitüsü’nden araştırmacılar, 3,5 milyon Danimarkalı’dan elde edilen verilerle yaptıkları yeni bir çalışmada, Danimarkalıların evlerinde ne kadar fazla trafik gürültüsüne maruz kalırlarsa, kulak çınlaması (tinnitus) geliştirme risklerinin de o kadar fazla olduğunu tespit etti.

Arka planda stres ve uykusuzluk var

Araştırmacılar, sorunun ortaya çıkışının potansiyel nedeni olarak stres ve uyku bozukluğunu içeren bir kısır döngüye işaret ediyorlar. Eğer yoğun trafiğin olduğu bir bölgede yaşıyorsanız, gürültüye daha uzun süreli maruz kalırsınız. Bu durum stres seviyenizi artırabilir ve uykunuzu etkileyebilir. Stres altında olduğunuzda ve kötü uyuduğunuzda, kulak çınlaması geliştirme riskiniz daha yüksek olabilir.

Kulak çınlaması (tinnitus) riski, gürültü seviyesiyle artıyor

Araştırma ekibinden gelen bilgilere göre 40.000’den fazla kulak çınlaması vakası üzerinden yapılan araştırmada, ev alanındaki her 10 dB gürültü artışında, çınlama gelişme riskinin % 6 arttığı görülmüş.

Geceleri işitilen gürültü daha kötü etki bırakıyor

Araştırmacılar, gece vakti oluşan gürültünün sağlık açısından daha da kötü olabileceğine inanıyor çünkü bu zaman diliminde oluşan gürültü, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı geri kazanmak için çok önemli olan uykumuzu etkiliyor.

Gürültülü bölgelerde yaşayanların alması gereken önlemler

Gürültünün yarattığı sorundan kurtulmak için en iyi çözüm tabii ki daha sessiz bir bölgeye taşınmak. Ancak özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde bu seçenek, hem finansal olarak hem de alan yetersizliği nedeniyle pek de mümkün değil.

Uzmanlar, taşınma gibi bir ihtimalimiz yoksa yatak odamızı evin en sessiz bölümüne taşımamız gerektiğini söylüyorlar. Aynı zamanda pencereleri ses geçirmeyen malzemeden seçmek, duvarların ses yalıtımını da iyi yapmak alınabilecek önlemler arasında sayılabilir. Gürültü konusunda kentsel planlama ve siyasi anlamda da bazı adımların atılması gerek.

Kulak çınlamasına çare yok mu?

Bir uzman olarak bana en çok sorulan “Kulağımdaki bu ses bir ömür boyu sürecek mi?” sorusuna şöyle cevap veriyorum: Günümüzde kulak çınlamasının kesin bir çözümü yok ama nasıl ki diyabet ve alerjilerde hastalığı tamamen tedavi edemiyor ancak yönetebiliyorsak, kulak çınlamasını da aynı şekilde bize daha az rahatsızlık verecek seviyeye indirebiliyoruz.

Kulak çınlaması konusunda yaşayacağımız stres bize bumerang gibi geri dönerek çınlamamızı daha da arttırır. Bu nedenle öncelikle kaygımızı yönetip, uzmanımıza güvenmemiz gerekiyor.

Kulak çınlaması tedavisinde en önemli aşama hastayı dinlemek

Kulak çınlaması, genellikle sübjektif bir durum. Bu nedenle rahatsızlıkta rahatlama yolculuğu, hasta öyküsünün ayrıntılı bir şekilde alınmasıyla başlar. Yani, çok çeşitli potansiyel nedenleri olan kulak çınlaması, bireyin tıbbi geçmişinin, yaşam tarzının ve çevresel maruziyetlerinin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını gerektirir.

Sağlık uzmanları, geçmiş ve mevcut sağlık koşullarının, ilaç kullanımının ve gürültüye maruz kalma durumlarının titizlikle araştırılması yoluyla, doğru teşhis ve hedefe yönelik tedavi için gerekli olan değerli ipuçlarını ortaya çıkarır.

Hasta öyküsü, sadece kulak çınlamasına katkıda bulunan potansiyel faktörlerin belirlenmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda tedavi amaçlı müdahalelerin uyarlanmasında da önemli bir rol oynar.

Ses algılarının büyük ölçüde değişebildiği kulak çınlamasının öznel doğası göz önüne alındığında, kapsamlı bir öykü, semptomları yönetmek ve hafifletmek için kişiselleştirilmiş ve etkili stratejilere yönlendiren bir yol haritası görevi görür.

Kulak çınlaması için ayrıntılı testler yapılması gerekir

Kulak çınlaması tanısı, bu işitsel durumun karmaşıklığını çözmek için çeşitli yöntem ve cihazların kullanıldığı çok yönlü bir yaklaşımı içerir. Saf ses odyometrisi gibi odyolojik değerlendirmeler, işitme yeteneklerinin değerlendirilmesinde ve ilişkili herhangi bir işitme kaybının tespit edilmesinde temeldir.

Kulak çınlaması perde ve ses yüksekliği eşleştirmesi, algılanan sesin belirli özelliklerini karakterize etmeye yardımcı olur. Ayrıca, otoakustik emisyonlar (OAE’ler) ve işitsel beyin sapı yanıtı (ABR) gibi objektif ölçümler, iç kulak ve işitme sinirinin işleyişini değerlendirerek değerli bilgilere katkıda bulunur.

Bazı durumlarda, yapısal anormallikleri ekarte etmek için manyetik rezonans görüntüleme (MRI) gibi görüntüleme teknikleri kullanılabilir.

Kulak çınlamasının bireyin yaşam kalitesi üzerindeki etkisini ölçmek için kulak çınlaması anketleri (Tinnitus Handikap Envanteri) ve psikolojik değerlendirmeler kullanılır. Envanterin 25 soruluk değerlendirmesine ulaşmak için tıklayabilirsiniz.

Kan testleri kulak çınlaması için tipik olarak birincil tanı aracı olmasa da, bazı durumlarda kulak çınlaması semptomlarına katkıda bulunabilecek veya şiddetlendirebilecek altta yatan tıbbi durumları belirlemek için yararlı olabilir. Anemi, tiroid disfonksiyonu veya otoimmün bozukluklar gibi durumlar kan testleri ile tespit edilebilir. Bu testler hastanın genel sağlığı hakkında değerli bilgiler sağlar ve kulak çınlamasına katkıda bulunan sistemik faktörleri ele almak için uygun müdahalelerin belirlenmesinde uzmana rehberlik edebilir.

Çınlama için tek tip bir tedavi yok

Kulak çınlaması tedavisi, rahatsızlığın karmaşık ve öznel doğasını yansıtan çok çeşitli terapötik yaklaşımları kapsar. Uzmanınız altta yatan nedeni tedavi ederek semptomlarınızı azaltabilir. Kulak çınlaması tedavisinde uygulanan bazı yöntemler şunlar:

Kulak kiri temizleme: Kulak kanalının kulak kiri nedeniyle tıkanması kulak çınlamasına katkıda bulunabilir. Klinik ortamda yapılacak olan kir temizleme işlemi kulak çınlaması semptomlarını azaltabilir.

Damar rahatsızlığının tedavisi: Kulak çınlaması bazen kan damarları ve arterlerdeki, özellikle de kulaklara yakın olanlardaki bozukluklardan kaynaklanabilir. Altta yatan kan damarı rahatsızlıklarını tedavi etmek kulak çınlaması semptomlarını giderebilir.

İşitme cihazları: Kulak çınlamanız gürültüye bağlı veya yaşa bağlı işitme kaybından kaynaklanıyorsa, işitme cihazı kullanmak semptomlarınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

İlaçlarınızı değiştirmek: Aspirin, naproksen ve ibuprofen ve bazı anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID), antidepresanlar, izotretinoin, antikonvülsanlar, kan basıncı ilaçları çınlamaya neden olabilir. Uzmanınız ilacın kesilmesini veya azaltılmasını ya da farklı bir ilaca geçilmesini önerebilir.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): yaygın olarak kullanılan bir diğer yöntemdir ve bireylerin durumla ilişkili olumsuz düşünceleri ve tepkileri yeniden çerçevelendirmelerine yardımcı olarak çınlamanın duygusal ve psikolojik yönlerini ele alır. Ayrıca meditasyon ve gevşeme teknikleri de dahil olmak üzere farkındalık temelli uygulamalar, stresi azaltma ve başa çıkma mekanizmalarını geliştirmedeki rolleri nedeniyle önem kazanmaktadır.

Terapilerle sesi arka plana atarak rahatlama sağlıyoruz

Çınlama için uygulanan tedaviler birçok aşamayı içerdiği için daha etkili sonuçlar almamızı sağlıyor. Tinnitus Retraining Threapy (TRT – Tinnitus Yeniden Eğitim Terapisi), duygusal tepkilerinizi yeniden eğitmek üzere eğitim, danışmanlık ve ses terapisini kullanan etkili bir yaklaşımdır.

Kalıcı bir uyarıcıya karşı daha az duyarlı hale gelme sürecine alışkanlık denir. Alışkanlık, tekrar tekrar duyduğunuz, gördüğünüz, hissettiğiniz vb. her şey için geçerli olabilir. Örneğin, çoğu insan vücutlarına dokunan giysilerin hissini veya kendi kokularını fark etmez.

Tinnitus Retraining Threapy ile beyniniz, kulak çınlaması sesini görmezden gelmeyi öğrenir ve ses, arka plandaki gürültüye karışır.

Terapi sürecini 3 ana bölüme ayırabiliriz: değerlendirme, eğitim ve ses terapisi

Birinci Adım: Değerlendirme

TRT’ye başlamadan önce, derinlemesine bir tıbbi ve odyolojik değerlendirme yapılmalıdır. İşitme duyunuzu ve kulaklarınızı anlamak, TRT’den en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olacaktır.

İkinci Adım: Eğitim

TRT sürecinin önemli bir bölümünü kulaklarınızın nasıl çalıştığını ve kulak çınlamasının arkasındaki mekanizmaları öğrenerek geçirirsiniz.

Üçüncü Adım: Ses Terapisi

Bu aşamada alışma süreci başlar. Sürecin iki ana bileşeni vardır: duygusal tepkilere alışma (psikolojik eğitim) ve kulak çınlaması algısına alışma (ses terapisi).

Klinik araştırmalar terapilerle başarıya ulaştığımızı gösteriyor

Kulak çınlaması klinik çalışmalarında terapi gören katılımcıların %70’i kulak çınlaması seviyelerinde ortalama %50 azalma elde ederek, günlük yaşam yönetiminde iyileşme sağlamıştır. Olumlu psikolojik refahın sürdürülmesi tedavi başarısı için çok önemlidir.

Siz neler yapabilirsiniz?

Tedavinin yanı sıra hastanın alacağı önlemler de tedavi süreci için vazgeçilmezdir. Uygulayabileceğiniz stratejiler arasında dengeli bir beslenme planının teşvik edilmesi, tetikleyici gıdalardan uzak durulması, düzenli egzersiz yapılması ve gürültülü ortamlara maruz kalmanın en aza indirilmesi yer alır.

Referanslar