DENGE SİSTEMİMİZ NASIL ÇALIŞIR?

DENGE SİSTEMİMİZ NASIL ÇALIŞIR?

Dengenin sağlanması beynin; iç kulaktaki vestibüler organlardan, gözlerden, kaslardan ve eklemlerden aldığı bilgilere bağlıdır. Bu sistem; yaralanma, hastalık veya yaşlanma sürecinden kaynaklanan bir veya daha fazla bileşenin hasar görmesiyle bozulduğunda; baş dönmesi, sersemlik, görme sorunları, mide bulantısı, yorgunluk ve konsantrasyon güçlükleri gibi diğer semptomların eşlik ettiği denge bozuklukları yaşayabilirsiniz.

Çoğumuz, dengenin çok kolay sağlandığını düşünürüz. Çoğu insan engebeli bir yolda yürümeyi, kaldırımda yürümekten çimenlere geçmeyi veya gecenin ortasında tökezlemeden yataktan kalkmayı zor bulmaz. Genelde, dengenin ne kadar komplike bir yöntemle sağlandığını dengemiz bozulduğunda anlarız.

Denge, vücudun kütle merkezini destek tabanı üzerinde tutma yeteneğidir. Düzgün işleyen bir denge sistemi, insanların hareket ederken net bir şekilde görmesine, yerçekimine göre yönelimi tanımlamasına, hareketin yönünü ve hızını belirlemesine ve otomatik postürel ayarlamalar yapmasına olanak tanır.

Denge;

  • Görsel (görme), propriyosepstif duyu (dokunma) ve vestibüler sistemden (hareket, denge, uzaysal yönelim) gelen duyusal girdiyi içeren karmaşık bir sensorimotor kontrol sistemi,
  • Bu duyusal girdinin entegrasyonu,
  • Ve motor çıktının göz ve vücut kaslarına entegrasyonunu içeren kompleks bir sistemler grubu ile sağlanır ve sürdürülür.

Yaralanma, hastalık, belirli ilaçlar veya yaşlanma süreci, bu bileşenlerden bir veya daha fazlasını etkileyebilir. Ayrıca psikolojik faktörler denge duyumuzu bozabilir.

DENGE SİSTEMİ ÖĞELERİ

DUYUSAL GİRDİ

Dengenin sağlanması beynin üç çevresel kaynaktan aldığı bilgiye bağlıdır: gözler, kaslar – eklemler ve vestibüler organlar. Bu bilgi kaynaklarının üçü de beyne duyusal reseptörler adı verilen özel sinir uçlarından sinir uyarıları şeklinde sinyaller gönderir.

1- Görsel Girdi

Retinadaki duyusal reseptörlere, çubuk ve konil denir. Çubukların, düşük ışık koşullarında (örneğin gece) görmeyi sağlamada etkin olduğuna inanılıyor. Koniler, renkli görmeye ve dünyamızın daha ince ayrıntılarını algılamamıza yardımcı olur.

Işık, çubuklara ve konilere çarptığında, bu yapılar beyne, bir kişinin diğer nesnelere göre nasıl yönlendirildiğini tanımlayan görsel ipuçları sağlayan dürtüler gönderirler. Örneğin, bir yaya, bir cadde boyunca yürüyüşe çıktığında, çevredeki binalar dikey olarak hizalanmış görünür ve geçilen her bir vitrin, önce çevresel görüş aralığına girer, sonra da ötesine geçer.

2- Kaslar ve Eklemlerden Gelen Girdi (Propriyosepstif Duyu)

Deriden, kaslardan ve eklemlerden alınan proprioseptif bilgiler, çevredeki dokulardaki gerilmeye veya basınca duyarlı olan duyusal reseptörleri içerir. Örneğin ayakta duran bir kişi, öne doğru eğildiğinde ayak tabanlarının ön kısmında artan bir basınç hissedilir. Bacakların, kolların ve diğer vücut kısımlarının herhangi bir hareketiyle, duyu reseptörleri beyne uyarılar göndererek yanıt verir. Diğer bilgilerle birlikte bu esneme ve basınç ipuçları, beynimizin vücudumuzun uzayda nerede olduğunu belirlemesine yardımcı olur.

Bu dürtülerin en önemlileri, boyun ve ayak bileklerinden gelenlerdir. Boyundan gelen proprioseptif bilgiler, başın döndürüldüğü yönü gösterir. Ayak bileklerinden gelen bilgiler, hem ayakta durulan yüzeye (zemin), hem de bu yüzeyin kalitesine (örneğin, sert, yumuşak, kaygan veya düzensiz) göre vücudun hareketini veya sallanmasını belirler

3- Vestibüler Sistemden Gelen Girdi

Hareket, denge ve uzamsal yönelim hakkındaki duyusal bilgi, iç kulakta bulunan utrikül, kese ve üç yarım daire kanalını içeren vestibüler aparat tarafından sağlanır. Utrikül ve kesecik, yerçekimini (dikey yöndeki bilgi) ve doğrusal hareketi algılar. Dönme hareketini algılayan yarım daire kanalları, birbirine dik açılarla yerleşmiştir ve endolenf adı verilen bir sıvı ile doludur. Baş, belirli bir kanal tarafından algılanan yönde döndüğünde, içindeki endolenfatik sıvı atalet nedeniyle geride kalır ve kanalın duyu reseptörüne karşı basınç uygular. Reseptör daha sonra beyne, uyarılan belirli kanaldan hareketle ilgili uyarılar gönderir. Başın her iki yanındaki vestibüler organlar, düzgün çalıştıklarında beyne simetrik uyarılar gönderirler. (Sağ taraftan gelen dürtüler, sol taraftan gelen dürtülerle tutarlıdır.)

Duyusal Girişin Entegrasyonu

Gözler, kaslar – eklemler ve vestibüler organlar tarafından sağlanan denge bilgileri, beyin sapına gönderilir. Orada, beyincik (beynin koordinasyon merkezi) ve serebral korteks (düşünme ve hafıza merkezi) tarafından sağlanan öğrenilmiş bilgilerle düzenlenir ve entegre edilir.

Beyincik, belirli hareketlere tekrar tekrar maruz bırakılarak öğrenilen otomatik hareketler hakkında bilgi sağlar. Örneğin, bir tenis oyuncusu, bir topla defalarca servis atma pratiği yaparak, bu hareket sırasında denge kontrolünü optimize etmeyi öğrenir.

Serebral korteksten gelen katkılar, önceden öğrenilmiş bilgileri içerir. Örneğin, buz tutmuş bir kaldırımda güvenli bir şekilde yürümek için farklı bir hareket modeli kullanmak gerektiğini algılarız.

Çatışan Duyusal Girdinin İşlenmesi

Gözlerden, kaslardan ve eklemlerden ya da vestibüler organ kaynaklarından alınan duyusal girdiler birbiriyle çatışırsa kişi yönünü şaşırabilir. Örneğin, yan tarafımızda bulunan bir otobüsün hareket etmesini aslında kendimiz hareket ediyormuş gibi algılayabiliriz. Ancak kaslardan ve eklemlerden gelen propriyoseptif bilgi, aslında hareket etmediğimizi gösterir. Vestibüler organlar tarafından sağlanan duyusal bilgiler bu duyusal çatışmanın önüne geçmeye yardımcı olabilir.

MOTOR ÇIKTI

Duyusal entegrasyon gerçekleştikçe beyin sapı, gözlerin, baş ve boyun, gövde ve bacakların hareketlerini kontrol eden kaslara uyarılar iletir. Böylece kişi, hareket ederken hem dengesini koruyabilir hem de net görüş sahibi olur.

1- Kas ve Eklemlere Sağlanan Motor Çıktı

Duyusal reseptörlerinden beyin sapına ve ardından kaslara gönderilen uyarılar, yeni bir yol oluştururken, bebekler pratik ve tekrar yoluyla dengelemeyi öğrenir. Tekrarla, bu dürtülerin bu sinir yolunda ilerlemesi – kolaylaştırma adı verilen bir süreçle – daha kolay hale gelir ve bebek herhangi bir aktivite sırasında dengeyi koruyabilir. Bu tür bir sinaptik yeniden düzenlemenin, bir kişinin değişen hareket ortamına uyum sağlama süresi boyunca gerçekleştiğini gösteren güçlü kanıtlar mevcuttur. Dansçıların ve sporcuların bu kadar yoğun bir şekilde çalışmasının nedeni tekrarla öğrenmenin kolaylaştırılmasıdır. Çok karmaşık hareketler bile bir süre sonra neredeyse otomatik hale gelir.

Bir kişi parkta takla atarken beyin sapından iletilen dürtüler, beyin korteksine bu özel aktiviteye uygun şekilde parkın daireler halinde dönen görüntüsünün eşlik ettiğini bildirir. Daha fazla uygulama ile beyin, bu tür bir vücut dönüşü sırasında dönen bir görme alanını normal olarak yorumlamayı öğrenir. Alternatif olarak, dansçılar parmak uçlarında veya topuk üzerinde dönüş hareketi yaparken dengeyi korumak için vücutlarını döndürürken gözlerini olabildiğince uzun bir süre uzaktaki bir noktaya sabit tutmaları gerektiğini öğrenirler.

2- Gözlere Sağlanan Motor Çıktı

Vestibüler sistem, vestibülo-oküler refleks (VOR) adı verilen otomatik bir fonksiyonla sinir sistemi yoluyla göz kaslarına motor kontrol sinyalleri gönderir. Baş hareket etmediğinde, sağ taraftaki vestibüler organlardan gelen uyarı sayısı, sol taraftan gelen uyarı sayısına eşittir. Baş sağa döndüğünde sağ kulaktan gelen uyarı sayısı artar ve sol kulaktan gelen uyarı sayısı azalır. Her iki taraftan gönderilen dürtülerdeki fark, göz hareketlerini kontrol eder ve aktif kafa hareketleri (koşarken veya bir tenis maçı izlerken) ve pasif kafa hareketleri (hızlanan veya yavaşlayan bir arabada otururken) sırasında bakışları dengeler.

İnsan denge sistemi, karmaşık bir sensör-motor kontrol sistemleri setini içerir. Birbirine bağlı geri bildirim mekanizmaları; yaralanma, hastalık veya yaşlanma süreci nedeniyle bir veya daha fazla bileşene zarar vererek bozulabilir. Bozulmuş dengeye baş dönmesi, sersemlik, görme sorunları, bulantı, yorgunluk ve konsantrasyon güçlükleri gibi diğer semptomlar eşlik edebilir.

İnsan denge sisteminin karmaşıklığı, dengesizliğin altında yatan nedeni teşhis etme ve tedavi etmede zorluklar yaratır.

Kaynak: https://vestibular.org/article/what-is-vestibular/the-human-balance-system/the-human-balance-system/